kabak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kabak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2008 Pazar

Lahanalı Kısır

Bu kuskus, yani ince, köftelik bulgur ne inanılmaz bir şey! Yok böyle bir nimet. İçine ne koysan kaldırıyor, çocuklara ne yedirmek istiyorsan kesin işe yarıyor. Sinan da Civan da gerçekten içine ne koyarsam koyayım her seferinde bayılarak yiyor.
Kısır denen yemek (salata falan değil, bence başlı başına bir yemek) yalnızca gün menülerinde değil haftanın en az 3 günü akşam sofrasında ana yemek olarak yerini almalı. Ennn favori, ennn sağlıklı çocuk yemeği olarak kayıtlara geçmeli.
Benim kısırla ilişkim ne yazık ki çok yeni başladı. Yani zor, tutturulması böyle bi maharet, el alışkanlığı gerektiren inciği cinciği çok olduğu için ille de misafire yapılası bir şey falan gibi geliyordu. Sonra ne olduysa yapmaya bi başladım, şimdi haftada ennnnn az 2 akşam sofraya gelen tek çeşit yemeğimiz “Bişeyli Kısır”. Ama ne yemek, içine girmeyen şey yok! Evde ne varsa. Kukusun muamelesi, baharatlar, limon-zeytinyağı sosu sabit, diğer malzemeler çok çeşitken ve değişken. En son yaptığım ve en çok övgü aldığım lahanalısının tarifiyle başlayıp, başka hangi malzemeleri ne şekilde koyuyorum şeklinde devam edeyim.


Lahanalı Kısır
4 kişilik

Yemeğin Gövdesi:
1 bardak kuskus (köftelik bulgur)
1 küçük kuru soğan
1 kaşık salça
1 bardak su

Baharatlar:
1 çay kaşığı tuz
½’şer çay kaşığı karabiber, pulbiber
2 çay kaşığı kimyon
1’er çay kaşığı sumak, kişniş
1 tatlı kaşığı kuru nane

Sos:
½ limon suyu
3-4 kaşık zeytinyağı

Değişken sebze bölümü:
Bol maydanoz
1 kabak
1 havuç
3-4 diş sarımsak
3-4 bardak kıyılmış lahana

Önce gövdeyi hazırlayalım. O şişerken de diğer malzemeleri...

  1. Küçük bir tencereye yemeklik doğranmış soğan, salça, su konur ve ısıtılır.
  2. Kaynamaya başlar başlamaz altı kapatılır, kuskus ilave edilir. Ağzı kapalı olarak şişmeye bırakılır.
  3. Bu arada ilave edilecek tüm baharatlar bir köşede karışım olarak hazırlanır ki hepsi aynı anda ilave edilsin, karıştırılsın, pratik olsun.
  4. Bir tavada az zeytinyağında küçük küpler halinde doğranmış kabak, havuç ve sarımsak sotelenir. Kıyılmış lahana ilave edilir. Kavurma işlemine devam edilir. Ağzı kapalı, altı kısık olarak lahanalar yumuşayana kadar pişirilir. Belki daha bi tadı tuzu yerinde olsun diye az tuz, karabiber...
  5. Bu arada şişen bulgur derin salata tabağına alınır. Baharat karışımı ilave edilir ve karıştırılır. Pişen sebzeler ve doğranmış maydanoz eklenir ve karıştırılır.
  6. En son limon suyu+zeytinyağı karışımı ilave edilir.
  7. Varsa yanında bol marulla ve de ayranla servis edilir.


Daha başka neler nasıl eklenebilir?
Kırmızı biber, yeşil biber (küp küp doğranmış)
Havuç (rendelenmiş)
Konserve mısır
Nar
Karnabahar, brokoli (buharda haşlanmış, doğranmış)
Yeşil soğan, taze nane, dereotu (doğranmış)
Yeşil mercimek, nohut (haşlanmış)
Ispanak (çiğ olarak doğranmış)

Böyle işte. Kulağa biraz kalabalık geliyor ama malzeme listesi ne kadar uzun görünse de çok çabuk hazır oluyor, yemek yapmadığım akşamlarda beni çok güzel kurtarıyor. Sofraya oturan herkesin mutlu olması ise yanımıza kar.

Bu arada bulgur ve kuskusla ilgili ufak bir not: Bulgurun rengi ne kadar koyu olursa besleyici değeri o kadar fazla olurmuş. Tabi yapay olarak renklendirilmediğini varsayarsak.
Kuskusun koyu renklisi çiğ köftelik bulgur olarak satılıyor büyük marketlerde. Belki aktarlarda da vardır. Onunla yapılan kısırın tadı ayrı bir nefis oluyor. Bu da Sevgili Ceylan'ın kayınvalidesinin meşhuuuur kısırının tarifinden öğrendiğim bir püf noktası. Teşekkürler Ceylan’cım.

16 Haziran 2008 Pazartesi

Kabaklı Peynirli Mafin


Ben taktım bu mafin olayına. O kadar kolay ve o kadar lezzetli ki. Tatlı ve tuzlu olarak elindeki malzemeye göre sonsuz kere çeşitlendirilmesi, miksere falan ihtiyacının olmaması (çocuğunla birlikte yapmak için ideal!) ve 20 dakikacık gibi kısa sürede pişmesi, fırından çıkınca küçücük oldukları için hemen soğumaları, soğumadan da sıcak sıcak, ılık ılık yenebilir olmaları da cabası. Dışarı çıkarken, özellikle uzun yolculuklar için süper.

Mafini küçük kalıplarda pişen kek sanıp pek yüz vermemiştim şimdiye kadar ama tam olarak öyle değilmiş meğersem. Mafin daha az yağlı, ve daha yoğun ve daha yumuşak ve tatlısı daha az tatlı ve ... diye uzar gider. Diyesim, mafin daha süper. Özellikle bu kabaklısı. Daha önce bu tarifi tepsiye 2 parmak kalınlığında yayıp pişirmiş ve beğenmiştim. Ama Sinan pek yememişti. Kalıbında yapınca bayıldı! Sabah kalktı yemek istedi, yemekten önce yemek istedi, sonrasında yemek istedi, gece yatarken yemek istedi. Parkta yerken, onu çağıranlara "şu anda gelemem, mafin yiyorum" dedi:)

Şimdi gelelim olayına. Kuru malzemeleri bir kapta, ıslak malzemeleri başka bir kapta karıştırıp, ıslak malzemeyi kuru malzemeye ekleyip, şöööyle bir karıştırıyoruz. Yağlanmış mafin kalıbında 20 dakika pişiriyoruz. Olay bu.

Tarif Tijen İnaltong, Mutfakta Zen

Kabaklı Peynirli Mısır Ekmeği
1 bardak=250 ml
12 adet mafin

2 yumurta
1 bardak tam buğday unu
1 bardak mısır unu
1 bardak yoğurt
2 kaşık zeytinyağı
2 rendelenmiş kabak
150 gr rendelenmiş peynir
1 tatlı kaşığı bal
1 çay kaşığı karbonat
1 kaşık doğranmış dereotu
1 tatlı kaşığı tuz (silme)
susam, üzerine serpmek için

1. Yumurta ve balı karıştır. Yoğurt ve zeytinyağı ilave et.
2. Ayrı bir kapta unlar, tuz ve karbonatı karıştır.
3. Yumurtalı karışımı unlu karışıma ekle ve kaşıkla karıştır.
4. Kabak, peynir ve dereotunu da ekleyip yağlanmış mafin kalıplarına bölüştür.
5. 175 derece fırında üzeri kızarana kadar pişir (yaklaşık 20 dk).

Umarım sizin bücürler de "hapuy hapuy" yerler, Sinan gibi.

29 Mayıs 2008 Perşembe

Esma Sultan Çorbası (Yeşil Fasülyeli Kabak Çorbası)


Tam kış sebzeleri ile ne pişireceğimi oturtmuşken gelmesin mi yaz, dolmasın mı pazarlar kabak, fasulye, kiraz! Her mevsim başı bocalıyorum ben. Bu kez blogum sayesinde daha kararlı ve planlıyım. Yani, sanırım öyleyim. Eveeeet, yaz sebzeleri dosyamız açılsın lütfen...

Ennn çok tükettiğimiz yaz sebzeleri neler? Kabak ve yeşil fasulye. Bakalım kaç şekilde pişireceğiz bu iki sebzeyi? Birlikte ya da ayrı ayrı.

Pazardan alalım her hafta 1 kilo kabak ve 1 kilo fasulye. 1 demet dereotunu unutmayalım ama. Dereotusuz olmaz. Ve aldığımız malzemelerin dörtte biri ile yapalım hemen güzel bir Esma Sultan Çorbası. Hem bebek hem abisi bayıla bayıla içsin. Anne baba zaten hastası bu çorbanın.

Kaynağımız malum: Candan Turhan, Dumanı Üstünde Doyurucu Çorbalar

Esma Sultan Çorbası
5-6 porsiyon

4 kaşık zeytinyağı
1 soğan, yemeklik doğranmış
2 kaşık un, silme
1/2 bardak bulgur
5-6 bardak su
2 kabak, zar biçiminde doğranmış
250 gr taze fasülye, zar biçiminde doğranmış
2 bardak süt
2 avuç dolusu dereotu
karabiber, taze çekilmiş
tuz
  1. Soğanı yağda kavurun. Unu ekleyerek rengi dönene kadar kavurmaya devam edin.
  2. Bulguru sıcak suyla birlikte iyiiice karıştırarak ekleyin. Kapağı kapalı altı kısık olarak 10 dakika pişirin.
  3. Kabak, fasülye ve sütü ekleyin. 15-20 dakika daha pişirin.
  4. Altını kapatınca dereotu, tuz ve karabiberini ekleyip kapağı kapalı olarak en az yarım saat demlendirin.
YOK BÖYLE Bİ LEZZET! Bu çorbanın tavuklu ve daha daha başka sebzelisini yazmıştım daha önce hatırlarsınız (kime diyosam artık?). Ama sadece kabak ve yeşil fasulyelisinin yeri apayrı.
Bu haftanın 1 öğününü böyle atlattık. Kaldı mı geriye 13 öğün (kahvaltıları saymıyorum). Ve kabak ve fasulyemizin dörtte üçü. Onları da çok muhteşem şekil ve tarzlarda pişirecek hem kendimizi hem de aile fertlerini şaşırtacağız. Hazır mısınız?
Ama önce şu çorbayı bi pişirin gözünüzü seviyim.

2 Nisan 2008 Çarşamba

Kıymalı-Pirinçli Kabak Yemeği


Son zamanlarda bizim evde en çok bu yemek pişti. Değişik sebzelerle. Lahana, pırasa, karnabahar… Ve hepsini afiyetle yedik. Özellikle Sinan. Hepsi dolma tadında oldu. Bildik klasik kıymalı dolma tadında. Bu tamamıyla bir yağlı kağıt (pişirme kağıdı) mucizesidir. Her ne sebze ile pişerse pişsin aynı güzellikte olması da klasik dolma harcımızın mucizesi.
Dolma içi (ya da pirinçli karnıyarık içi) hazırlayıp – soğanını, baharatını, salçasını esirgemeden – dilediğimiz sebzeyi ve suyu ekliyoruz. Ve üzerine yağlı kağıdı serip kenarlardan sıkıştırıyoruz. Altı çok kısık kapağı kapalı olarak 25 dakika pişiriyoruz. Kapak kapalı dinlendirdikten sonra bi açıyoruz ki...

Olmuuuuuş. Ben yaptım olmuş değil, gerçekten olmuş!!

Yağlı kağıt ile pişirme yöntemini daha önce de bazı tariflerde görür kah uygular kah uygulamazdım kafama göre. Ama şimdiye kadar kimse bana “bak yağlı kağıt olmazsa olmaz. Yani olur da BU kadar güzel olmaz” dememişti. Ben şimdi burada diyorum. Sonra benim gibi dizlerinizi dövmeyin.
Bir de - zaten pek yapmıyordum, yapamıyordum ama - artık DOLMA yapmak zorunda olmadığımı bilmek bana nasıl bir rahatlama duygusu verdi anlatamam. Bugüne kadar farkında olmadan kambur gibi taşımışım sırtımda “dolma yapmalıyım” hissini. Kurtulunca anladım.

Son olarak, benim aklıma bu yöntemi hiç çıkmamacasına sokan, hayatımda gördüğüm en yaratıcı ellere sahip Kedili Mutfaklar Annoya’ya buradan teşekkür etmek isterim.

Kıymalı Pirinçli Kabak Yemeği
4-5 porsiyon

150 gr kıyma
2-3 kaşık zeytinyağı (eğer kıymamız yağsızsa)
1 büyük soğan, yemeklik doğranmış
1 kaşık salça
Baharatlar (1/2’şer çay kaşığı karabiber, kırmızıbiber; 1’er çay kaşığı kimyon, kişniş)
1 tatlı kaşığı kuru nane
2-3 kaşık doğranmış maydanoz
1/3 bardak pirinç
1 bardak sıcak su
Tuz

2 havuç, küp küp doğranmış
2 kabak, küp küp doğranmış
  1. Kıymayı- yağsızsa yağ ile birlikte - kavuralım. Soğanı ekleyip kavurmaya devam edelim.
  2. Salçayı, baharatı ekleyip biraz daha kavurduktan sonra pirinç, tuz ve maydanozu ekleyip altını kapatalım.
  3. Bu arada tencerenin ağzından daha büyükçe bir parça yağlı kağıdı elimizin içinde buruşturup top gibi yapalım ve suyun altına tutup iyice ıslatalım, sıkalım. Böylelikle kağıt yufka gibi yumuşacık oluyor ve yemeğin üzerine çok kolay seriliyor.
  4. Doğranmış sebzelerimizi harcımıza ekleyelim. Kaynar suyu ilave edip yemeğin üzerine yağlı kağıdı serelim, kenarlarını kaşığın ucu ile sıkıştıralım.
  5. Tencerenin altını açıp kapağını kapayalım. 1-2 dakika sonra (malzemelerin kaynamaya başladığına emin olunca) altını iyiiice kısıp saatimizi 25 dakikaya ayarlayalım.
  6. Süre dolunca altını kapatalım ve kapağı açmadan en az yarım saat dinlendirelim.

Bu yemeğin Olmazsa Olmazını yazmıyorum, eve ödev olarak veriyorum. Anneye sormak yok, herkes kendi yapsın.

6 Aralık 2007 Perşembe

Pileli Kabak Böreği

Pileli böreği ilk kez Portakal Ağacı’nda görmüştüm. Kesin şahane olur diye yaptım, hakkaten öyle oldu. Normalde çok fazla börek yapmam. Bi pişirsen çok olur, ilk yiyince iyi de sonra sürünür de sürünür. Bi de çocuk yemezse iyice hevesin kaçar. Ama bu pile olayı bütün bu sorunları ortadan kaldırıyor. Birincisi, 1 yufka ile bile yapabiliyosun. İkincisi, neli yaparsan yap iç malzeme ile yufka dengesi çok güzel oluyor ve iç ile yufka bütünleşmiş oluyor. Yani çocuklar, içini yufkadan ayıramıyor. Üçüncüsü, ince bir börek oluyor, çok kibar, çok narin.
Bu şekilde yapınca Sinan bayıldı böreğe. Domates çorbası ile birlikte yapıyorum genelde. Bi kaşık çorba alıyor, sonra bir parça börek. Yüzünde “ne kadar doğru bir şey yapıyorum di mi anne” bakışı, gülümseyerek kafasını iki yana sallayarak yiyor. Öyle görünce onu öpücüklere boğasım geliyor. Tutuyorum kendimi. Aman dikkati dağılmasın! Toplaması öyle zor ki çünkü.

Börekte de bir arayışa girmem uzun süre. Börek artık kabaktır benim için, piledir. İncedir, kibardır, narindir.

Pileli Kabak Böreği
Ölçüler mini fırın tepsisine göredir.
1 bardak=250 ml
2 yufka
2 kabak, rendelenmiş
1/2 bardak yoğurt
1/2 bardak süt
1/2 bardak peynir (kaşar, beyaz, dil, örgü, labne vs.)
1/4 bardak zeytinyağı
Maydanoz, dereotu
2 yumurta
Karabiber, kırmızıbiber
  1. Yufka hariç tüm malzemeler karıştırılarak iç malzemesi hazırlanır.
  2. Yufkanın biri tezgaha serilir. Üzerine iç malzemenin yarısı tüm yufkayı ıslatacak şekilde yayılır.
  3. Üst ve alt uçları pilelendirilerek ortada birleştirilir.
  4. Ortadan ikiye bölünür (yani tepsinin boyuna göre) ve yağlı kağıt serilmiş olan tepsiye yerleştirilir.
  5. Aynı işlem pek tabi ki diğer yufka için de tekrar edilir.
  6. 180 derece ısıtılmış fırında pişirilir.

20 Ağustos 2007 Pazartesi

Negerek



Tijen İnaltong’un Karaburunlardan mutfağımıza kazandırdığı tarifi imkansız bir lezzet. Bu tarifi her kim okursa kesinlikle denesin. Neden mi? Söyleyeyim: 1. Yanında başka bir şey ikram etmeye gerek yok (adı üstünde) çünkü tüm besin gruplarını içeriyor: süt ürünleri, sebze, tahıl, yumurta … 2. Küçük canavarların seveceği bir tat. Benimki sevdi, biliyorum da söylüyorum. 3. Malzemeler her zaman elimizin altında olan malzemeler ve hazırlaması çok kısa sürüyor.
Ben bu tarifi çok beğenerek takip ettiğim Yoğurt Land adlı sitede gördüm. Belki tarifi bir de oradan okumak, daha değişik fotoğraflarını görmek isterseniz diye belirteyim istedim. Şimdi tarif.

Malzemeler:
6 porsiyon
500 gr kabak, rendelenmiş
1/4 bardak pirinç
2 - 3 diş sarımsak, dövülmüş
150 - 200 gr beyaz peynir, ufalanmış
2 yumurta
1 bardak karışık yeşillik (taze soğan, maydanoz, dereotu, nane…)
2 bardak süt
Tuz, karabiber, kırmızıbiber
Susam ve çörekotu, üzeri için
1 domates, üzeri için


  1. Süt ve üzerine koyulacak malzemeler hariç tüm malzeme karıştırılır. Yağlanmış kalıba dökülür.

  2. Harcın hafif üstüne çıkacak kadar süt (yani 2 bardaktan az ya da biraz fazla olabilir, dökerken dikkat ederek dökmelisiniz) üzerinden eklenir.

  3. İnce dilimler halinde kesilmiş domates ile üstü süslenir.

  4. En son susam ve çörekotu serpilerek 175 derece fırında pişirilir.

Evet, pirinç hiçbir işlemden geçirilmeden kuru halde malzemelere ekleniyor. Fırında sütün sayesinde pişiyor ve çok da güzel oluyor.
Hayır, illaki resimde göründüğü gibi kare kalıpta ve o kadar yüksek olacak şekilde pişirmeniz gerekmez. Daha geniş bir kalıpta daha ince pişerse daha bile güzel olabilir.

13 Ağustos 2007 Pazartesi

Kabak Yemeği, Şehriyeli


İtiraf ediyorum: Bu yemek Sinan’ın favorileri arasında değil. Durumu şehriyeler kurtarıyor. Bir de yanında yediği yoğurt. Ama benim hem yapmayı hem de yemeyi en sevdiğim yemeklerin başında geliyor. Çok hafif, çok kolay.
Sinan, en son yaptığımda koca bir kaseyi bitirdiği için bu tarifi siteye eklemeye karar verdim. Gerçi önce yalnızca şehriyeleri bitti tabağın, sonra durumu ben ele almak zorunda kaldım. Sohbet-muhabbet derken bitiriverdi tabağını, yine mutlu etti annesini.
Her kim bu yemeği yapar, ama çocuğu elini bile sürmez ise üzülmesin. Belli aralıklarla yapmaya devam etsin – tabi kendisi de sevdiyse. Bir gün birden bire yiyesi gelebilir çocuğun. İşte o günü kaçırmamak lazım.

Malzemeler
3 porsiyon
2 kabak
2 domates
1 soğan
4-5 diş sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz, karabiber

1 bardak şehriye
1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 bardak sıcak su
Tuz

Dereotu, üzeri için
  1. Kabak, domates ve soğan küp küp doğranır. Tencereye soğan, domates ve kabak sırasında konulur.

  2. Üzerinden zeytinyağı gezdirilir. Doğranmış sarımsak, tuz ve karabiber ilave edilir.

  3. Ağzı kapalı ve altı çok kısık olarak, hiç su ilave etmeden, kabaklar yumuşayana kadar pişirilir.

  4. Başka bir tencerede şehriye, 1 yemek kaşığı zeytinyağında hafifçe kavrulur. Üzerine kaynar su ve tuz ilave edilir ve ağzı kapalı olarak pilav gibi pişirilir.

  5. Şehriye suyunu çekince kapağa kağıt peçete konularak biraz demlendirilir.

  6. Pişen kabaklar ve şehriye birbirine karıştırılır.

  7. Üzerine doğranmış dereotu serpilerek servis edilir.

Aynı malzemelerle bu yemek farklı da yapılabilir. Sebzeler rendelenir, önce soğan ve sarımsak kavrulur, üzerine domates ve kabaklar eklenir ve sos koyulaşana kadar pişirilir. Kabaklı domates sos olmuş olur. Şehriye ya da başka bir makarna ile karıştırılır. Bu şeklini yemesi daha kesin olur sanki. Fakat benim verdiğim şekli ile misafire bile ikram edilecek kadar hoş bir yemek oluyor. Tercih sizin.

21 Temmuz 2007 Cumartesi

Kabak Mücver, Fırında


Bu tarif Yiyorum Büyüyorum kitabından. İlk kez denedim. Bayıldım. Sinan “anne bu ne, anne bu ne” diyerek yemeği tabağında hücrelerine ayırmadan resmen hapır hupur yediği için 5 milyon kez daha fazla bayıldım. Teşekkürler sevgili Zümrüt Özkan Anjuere (kitabın yazarı oluyor). Tariflerinizin hepsi ayrı güzel.
Ben kitaptaki tariften farklı olarak taze soğan yerine kuru soğan kullandım – çünkü evde taze soğanım yoktu. Bir de kendi yaptığım köri baharat karışımından ekledim. İnanılmaz yakıştı. Buyurun tarife ve sonra hemen mutfağa.

Malzemeler:
6-8 porsiyon
1 büyük kabak
1 küçük havuç
1 küçük patates
1 küçük kuru soğan
3 yumurta
3 yemek kaşığı yoğurt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı ufalanmış ekmek içi
1 çay bardağı zeytinyağı
4 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
Maydanoz, dereotu
1 tatlı kaşığı köri
1 çay kaşığı tuz



  1. Kabak, havuç, patates ve soğan rendelenir, maydanoz ve dereotu incecik kıyılır.

  2. Yumurta, un, yoğurt ve zeytinyağı macun kıvamına gelene kadar karıştırılır.

  3. Peynir, ekmek içi, tuz ve baharat eklenir.

  4. Tüm malzemeler iyice harmanlanıp yağlanmış borcama dökülür.

  5. 180 derecede 30-40 dk pişirilir.

Related Posts with Thumbnails