Genellikle doktorlarımız çocuklarımız için “1 yaşından sonra sizinle birlikte sofraya oturabilir (yani sizin yediklerinizden yiyebilir)” der. Ve fakat unutmayalım ve daima farkında olalım ki: Çocuklarımız birer küçük yetişkin değildirler. Hala büyüme evresinde olduklarından bizden daha fazla çeşitlilikte besine ihtiyaçları vardır. Ayrıca mideleri bizimkinden daha küçüktür ve az miktarda yemekle doyarlar.
Bu nedenle kendi soframızı çocuklarımızın besin gereksinimlerine göre yeniden gözden geçirmeli, yemekleri onu/onları düşünerek hazırlamalı, bir kase içinde mümkün olduğunca fazla besin çeşidini içeren yemekler hazırlamalıyız. Biz doymak için yeriz, onlarsa büyümek için. Az yedikleri için de her öğün aynı derecede değerli. Her öğün, çeşit, besin değeri ve lezzet açısından zengin yemekler sunmamız boynumuzun borcu. Doğurduk bi kere, bakmaya çalışacağız artık ziyadesiyle. Sonra rahat bırakmaz vicdanımız.
Ben öyle yapmaya çalışıyorum şahsen. Önceden sade suya yaptığım çorbalar şimdi tam bir arapsaçı mı desem lezzet tepecikleri ile bezeli mi desem. İşte ilk tarifim: Tarhana çorbası. Ama kıymalı ve nohutlu.
Çok klasik oldu bir ilk tarif için. Fakat Sinan’ın hiç hayır demeden yediği yemeklerin başında geliyor. Babamızın evde bir süre tarhana pişmeyince “en son ne zaman tarhana pişirdin söyler misin?” cümlesi ile başlayan, dallanıp budaklanma ihtimali yüksek tartışmalardan kaçınmak için de dönüp dolaşıp yapmam gereken bir yemek ayrıca. Tarhanayı bu vereceğim tarife benzer benzemez her seferinde farklı oluveren şekillerde pişirirken, ruki.org adlı sitede bu şekline rastladım çorbanın ve o günden beri illaki böyle pişiyor bizim evde tarhana. Israrla tavsiye ederim. Pişiriniz, ama illaki böyle.
Malzemeler:
Bu nedenle kendi soframızı çocuklarımızın besin gereksinimlerine göre yeniden gözden geçirmeli, yemekleri onu/onları düşünerek hazırlamalı, bir kase içinde mümkün olduğunca fazla besin çeşidini içeren yemekler hazırlamalıyız. Biz doymak için yeriz, onlarsa büyümek için. Az yedikleri için de her öğün aynı derecede değerli. Her öğün, çeşit, besin değeri ve lezzet açısından zengin yemekler sunmamız boynumuzun borcu. Doğurduk bi kere, bakmaya çalışacağız artık ziyadesiyle. Sonra rahat bırakmaz vicdanımız.
Ben öyle yapmaya çalışıyorum şahsen. Önceden sade suya yaptığım çorbalar şimdi tam bir arapsaçı mı desem lezzet tepecikleri ile bezeli mi desem. İşte ilk tarifim: Tarhana çorbası. Ama kıymalı ve nohutlu.
Çok klasik oldu bir ilk tarif için. Fakat Sinan’ın hiç hayır demeden yediği yemeklerin başında geliyor. Babamızın evde bir süre tarhana pişmeyince “en son ne zaman tarhana pişirdin söyler misin?” cümlesi ile başlayan, dallanıp budaklanma ihtimali yüksek tartışmalardan kaçınmak için de dönüp dolaşıp yapmam gereken bir yemek ayrıca. Tarhanayı bu vereceğim tarife benzer benzemez her seferinde farklı oluveren şekillerde pişirirken, ruki.org adlı sitede bu şekline rastladım çorbanın ve o günden beri illaki böyle pişiyor bizim evde tarhana. Israrla tavsiye ederim. Pişiriniz, ama illaki böyle.
Malzemeler:
6-8 porsiyon
2-3 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
150-200 gr yağsız kıyma
8-10 diş ezilmiş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
1 bardak tarhana
8 bardak su (2 lt)
1 yemek kaşığı kuru nane
½ tatlı kaşığı pul biber
Tuz, bolca karabiber
1-2 bardak haşlanmış nohut
2-3 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
150-200 gr yağsız kıyma
8-10 diş ezilmiş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
1 bardak tarhana
8 bardak su (2 lt)
1 yemek kaşığı kuru nane
½ tatlı kaşığı pul biber
Tuz, bolca karabiber
1-2 bardak haşlanmış nohut
- Kıymayı, zeytinyağında sarımsaklarla beraber kavurun.
- Salça ve naneyi ekleyip birkaç kere karıştırın.
- 2 litreden bir bardak su ayırın, kalanı tencereye dökün.
- Bir kasede, tarhanayı ayırdığınız 1 kap su ile iyice karıştırın ve tüm baharatlarla birlikte karıştırarak tencereye ekleyin.
- Kaynayana kadar karıştırmaya devam edin.
- 5-10 dakika kısık ateşte pişirin.
Oldukça koyu bir kıvamda oluyor bu ölçülerle. Çocuklar için çorbanın kıvamı ne kadar koyu olursa o kadar iyi. Siz daha duru sevebilirsiniz ama bırakın koyu kalsın. Her şey vatan için!
Afiyet olsun.
7 yorum:
8-10 diş sarımsak fazla değil mi biraz?
sevgili abdurrahman,
inan ki çok değil. bol sarımsaklı çok lezzetli oluyor. Hem sarımsak iyi bir şey. Çok iyi bir C ve B6 vitamini ayrıca Kalsiyum kaynağı.
ellerinize saglik, insallah Efe siteniz sayesinde daha iyi beslenecek:)))
insallah sevgili sibel, oyle bir ise yararsam artik benden mutlusu olamaz dunyada.
semo, çok sık tarhana pişen bir evde büyümüş biri olarak bu tarifinin annemin yaptığına çok benzediğini söyleyeyim öncelikle. annem bazen yeşil mercimek ve güneşte kuruttuğu kırmızı biberleri de atar tarhanasına. o hali de pek güzel oluyor. ayrica küpe basılan türden köy peynirleri de bu çorbaya çok yakışıyo,,,
aysegulcum,
peyniri ve yeşil mercimeği tarhanaya koymayı hiç düşünmemiştim. ilk yaptığım tarhanada deneyeceğim. başka neler yapar annen, neyin içine ne katar. anlat bakayim, ben de yapayim.
Tarhana çorbasını ben de bu haliyle çok severim, babanemin tarifidir, ben küçükken hep böyle pişerdi tarhana bizim evde :) Ama şimdi büyüdüm, her zaman nohut haşlamak zor geliyor, zaten eşim de kıymalı sevmiyor, halbuki ne güzel olurdu tarhana çorbası böyle...
Sevgiler,
Yorum Gönder