24 Ağustos 2007 Cuma

Sebzeli Şehriye


Sinan için yaptığım yemekleri genelde hep beraber yiyoruz. Kendimiz için ayrı yemek çok seyrek pişiriyorum. O yüzden verdiğim ölçüler 4-6 kişilik. Ama bu yemeği 2 kişilik vereceğim ve öyle yapacağım bundan böyle. Yanlış anlaşılmasın, nefis bir şey. Sinan bayıldı. Uykusundan kalktığında bile bu yemeği sayıklıyordu “anne bana şeeebiye ışıt” diye. Ama tam bir çocuk yemeği – o yüzden Apo’yu bu yemekten bari olsun muaf tutayım.
Rendenin ince tarafı ne kadar şahane bir şeymiş. Limon kabuğu rendelemek dışında kullanmamıştım daha önce. Sebzeler ne kadar ince ne kadar tel tel rendeleniyormuş meğer. Ve o şekilde pişirilince nasıl da hiç fark edilmiyor ve ayıklanması mümkünsüz hale geliyormuş. Yemeğin en güzel tarafı bu işte. Sebzeler ayıklanabilemiyor.
Bu yemek çok çabuk pişiyor yani tam bir acil durum yemeği. Kanımca pek az çocuk hayır der. 9. aydan itibaren tüm bebek ve çocuklara yedirilebilir.
Tarif yine ennnn favori kitabımız Yiyorum Büyüyorum’dan. Bir iki ufak ekleme ile…

Sebzeli Şehriye
Malzemeler:

2 porsiyon
1/2 kabak
1/2 havuç
1/3 bardak tel şehriye
2 bardak tavuk suyu ya da su
1 tatlı kaşığı tereyağı
Tuz
  1. Sebzeler rendenin ince tarafı ile rendelenir. 2 bardak su ile beraber kaynamaya bırakılır.

  2. 5-6 dakika sonra tel şehriye eklenir. Tuzu ilave edilir.

  3. Şehriyeler piştiğinde tereyağı ilave edilip karıştırılır.

  4. Ağzı kapalı biraz dinlendirilir.
  • Ben tavuk suyu ile yaptım. O yüzden tadı nefisti. Sade suyla yapıp sonra “aman bunun mu tadı nefismiş” demeyin.
  • Tel şehriye yerine arpa şehriye de kullanılabilir.
  • Gözünüze biraz sulu ya da duru gelirse bir tatlı kaşığı unu biraz su ile pürüzsüz ve akışkan hale getirip yemek kaynarken yavaş yavaş karıştırarak ilave edebilirsiniz. Kıvamlı kıvamlı yemesi daha iyi oluyor. Resimdeki un eklenerek yapıldı.
  • İçine tavuk kıyma eklenerek daha da zenginleş ve lezzetleştirilebilir. Ben bir daha ki sefere ekleyeceğim şahsen.
  • Tarifin orjinalinde kereviz de var. Kereviz çıkınca her bişeye koymak lazım o güzelim sebzeyi.

Bundan sonraki tariflerde ipucu/püf noktası belirtme yolu olarak şöyle bir formül geliştirdim:

Olmazsa Olmaz: Rendenin İnce Tarafı
Olursa Daha Güzel Olur: Tavuk Suyu

Ayrıca tariflerle ilgili olarak kendi kendime cevabı bir evet bir de hayır olan iki soru sorup cevaplandıracağım. Bir önceki tarifte olduğu gibi.
İşte, Zonguldak, iki bebek… Biraz hoşgöreceksiniz artık.

20 Ağustos 2007 Pazartesi

Negerek



Tijen İnaltong’un Karaburunlardan mutfağımıza kazandırdığı tarifi imkansız bir lezzet. Bu tarifi her kim okursa kesinlikle denesin. Neden mi? Söyleyeyim: 1. Yanında başka bir şey ikram etmeye gerek yok (adı üstünde) çünkü tüm besin gruplarını içeriyor: süt ürünleri, sebze, tahıl, yumurta … 2. Küçük canavarların seveceği bir tat. Benimki sevdi, biliyorum da söylüyorum. 3. Malzemeler her zaman elimizin altında olan malzemeler ve hazırlaması çok kısa sürüyor.
Ben bu tarifi çok beğenerek takip ettiğim Yoğurt Land adlı sitede gördüm. Belki tarifi bir de oradan okumak, daha değişik fotoğraflarını görmek isterseniz diye belirteyim istedim. Şimdi tarif.

Malzemeler:
6 porsiyon
500 gr kabak, rendelenmiş
1/4 bardak pirinç
2 - 3 diş sarımsak, dövülmüş
150 - 200 gr beyaz peynir, ufalanmış
2 yumurta
1 bardak karışık yeşillik (taze soğan, maydanoz, dereotu, nane…)
2 bardak süt
Tuz, karabiber, kırmızıbiber
Susam ve çörekotu, üzeri için
1 domates, üzeri için


  1. Süt ve üzerine koyulacak malzemeler hariç tüm malzeme karıştırılır. Yağlanmış kalıba dökülür.

  2. Harcın hafif üstüne çıkacak kadar süt (yani 2 bardaktan az ya da biraz fazla olabilir, dökerken dikkat ederek dökmelisiniz) üzerinden eklenir.

  3. İnce dilimler halinde kesilmiş domates ile üstü süslenir.

  4. En son susam ve çörekotu serpilerek 175 derece fırında pişirilir.

Evet, pirinç hiçbir işlemden geçirilmeden kuru halde malzemelere ekleniyor. Fırında sütün sayesinde pişiyor ve çok da güzel oluyor.
Hayır, illaki resimde göründüğü gibi kare kalıpta ve o kadar yüksek olacak şekilde pişirmeniz gerekmez. Daha geniş bir kalıpta daha ince pişerse daha bile güzel olabilir.

16 Ağustos 2007 Perşembe

Bazlama, Kıymalı

Yolculuğa çıkarken, parka giderken yanınıza almak için çok pratik. Yapması kolay, yemesi kolay. Sebze, peynir, tavuk her türlü içle yapılabilir. Ve bence hiçbirine hiçbir çocuk hayır demez. Benimki demiyor en azından.
Bu içli bazlamalar fikri Hintlilerin paratha’sından aklıma geldi. Kendi gözlemelerimizden de aklıma gelebilirdi ama gözleme yapmak incecik hamur açmayı gerektirdiği için hiç o konu üzerinde düşünmemiştim. Biraz da asortik olduğum için paratha’yı görünce bizim bazlama da bu şekilde içli pek güzel olabilir diyiverdim. Onlar hamuru mayasız olarak hazırlıyor. O şekilde yapınca biraz üzerine tereyağı falan sürmek gerekiyor ve soğuyunca tadı kaçıyor. Bu yüzden mayalı hamur ile yapmak çok daha iyi. Bu şekilde çocukların daha çok hoşuna gidiyor. Sebze yedirmek için makarna kadar kuvvetli bir araç ayrıca.
Hamuru ekmek makinası olanlar makinada hazırlayabilir. Hamurun yoğrulması ve mayalanması toplam 1 saat 10 dakikacık sürüyor. Makinası olmayanların ise ellerine kuvvet artık.

Hamur Malzemesi:
6-8 adet
3 bardak un
1 bardak ılık su
1 tatlı kaşığı instant maya ya da kuru maya
1,5 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı toz şeker
4 yemek kaşığı zeytinyağı

İç malzemesi:
6-8 yemek kaşığı kıyma, kavrulmuş
Tuz, karabiber, vs.


  1. Kuru maya kullanıyor iseniz bir miktar ılık su ile çözdürüp kabarmasını bekledikten sonra (5 dk) hamuru yoğurun. Instant maya kullanıyor iseniz mayayı kuru halde una karıştırıp diğer malzemeleri de ekleyerek hamuru hazırlayın. Hafif ele yapışan yumuşak bir hamur olmalı.
  2. Unlanmış bir kapta ağzı kapalı olarak 1,5-2 saat mayalanmaya bırakın. Hamur bu süre içinde 2 katına çıkmış olmalı.
  3. Kabaran hamuru 6-8 parçaya ayırın. Her birini unlanmış tezgahın üzerinde elinizle açın. (Merdane de kullanabilirsiniz ama hamur çok yumuşak olduğu için elle daha kolay açılıyor.)
  4. Ortasına 1 yemek kaşığı kavrulmuş kıyma koyun.
  5. Hamurun kenarlarını kıymanın üzerinde birleştirin. Elinizle bastırarak tekrar açın.
  6. Isınmış teflon ya da demir tavada önlü arkalı pişirin.
İçini sonsuz çeşitlendirmek mümkün. Ben şimdiye kadar ıspanak-kıymalı, patates-havuçlu yaptım. Hepsi güzel oluyor, hepsi güzel oluyor. Hadi bakalım, yaparsanız bırakın yorum, bekliyorum.

13 Ağustos 2007 Pazartesi

Kabak Yemeği, Şehriyeli


İtiraf ediyorum: Bu yemek Sinan’ın favorileri arasında değil. Durumu şehriyeler kurtarıyor. Bir de yanında yediği yoğurt. Ama benim hem yapmayı hem de yemeyi en sevdiğim yemeklerin başında geliyor. Çok hafif, çok kolay.
Sinan, en son yaptığımda koca bir kaseyi bitirdiği için bu tarifi siteye eklemeye karar verdim. Gerçi önce yalnızca şehriyeleri bitti tabağın, sonra durumu ben ele almak zorunda kaldım. Sohbet-muhabbet derken bitiriverdi tabağını, yine mutlu etti annesini.
Her kim bu yemeği yapar, ama çocuğu elini bile sürmez ise üzülmesin. Belli aralıklarla yapmaya devam etsin – tabi kendisi de sevdiyse. Bir gün birden bire yiyesi gelebilir çocuğun. İşte o günü kaçırmamak lazım.

Malzemeler
3 porsiyon
2 kabak
2 domates
1 soğan
4-5 diş sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz, karabiber

1 bardak şehriye
1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 bardak sıcak su
Tuz

Dereotu, üzeri için
  1. Kabak, domates ve soğan küp küp doğranır. Tencereye soğan, domates ve kabak sırasında konulur.

  2. Üzerinden zeytinyağı gezdirilir. Doğranmış sarımsak, tuz ve karabiber ilave edilir.

  3. Ağzı kapalı ve altı çok kısık olarak, hiç su ilave etmeden, kabaklar yumuşayana kadar pişirilir.

  4. Başka bir tencerede şehriye, 1 yemek kaşığı zeytinyağında hafifçe kavrulur. Üzerine kaynar su ve tuz ilave edilir ve ağzı kapalı olarak pilav gibi pişirilir.

  5. Şehriye suyunu çekince kapağa kağıt peçete konularak biraz demlendirilir.

  6. Pişen kabaklar ve şehriye birbirine karıştırılır.

  7. Üzerine doğranmış dereotu serpilerek servis edilir.

Aynı malzemelerle bu yemek farklı da yapılabilir. Sebzeler rendelenir, önce soğan ve sarımsak kavrulur, üzerine domates ve kabaklar eklenir ve sos koyulaşana kadar pişirilir. Kabaklı domates sos olmuş olur. Şehriye ya da başka bir makarna ile karıştırılır. Bu şeklini yemesi daha kesin olur sanki. Fakat benim verdiğim şekli ile misafire bile ikram edilecek kadar hoş bir yemek oluyor. Tercih sizin.

6 Ağustos 2007 Pazartesi

Tavuk Pirzola, Tavada



Kemiklerini tavuk suyu yapımı için kullandığımız tavuk pirzolaları şinitzel mantığı ile tavada pişirdim. En az bizim kadar yedi Sinan. Bugünlere kolay gelmedik tabi. Tavuğu yemesi için “köpekler, aslanlar tavuğu nasıl da sever, ham ham ham diye nasıl da yer” tanıtım çalışmalarımız oldu bir süre. Neyse ki bizi fazla üzmedi, çabalarımız boşa gitmedi.

Malzemeler

5-6 adet tavuk pirzola (kemiğinden ayrılmış)
1 yumurta
Mısır unu, ya da galeta unu
Tuz, baharat (ben köri kullandım)
2-3 çorba kaşığı sıvı yağ


  1. Her bir pirzolanın eti elle bir araya getirilerek önce yumurtaya (tuz ve baharat ile tatlandırılmış) sonra mısır ununa bulanır.

  2. Tavada, az yağda önlü arkalı kızartılır.

Etin iyi pişmesi ve yumuşak olması için orta ya da kısık ateşte kızartmak ve servis zamanına kadar ağzı kapalı olarak dinlendirmek önerilir.

Tavuğun her hangi bir bölümü bu yöntemle, hatta şu kombinasyonlarla, hem tavada hem fırında pişirilebilir:

  • Yalnızca una/mısır ununa/galeta ununa bulanarak.

  • Önce una, sona yumurtaya, sonra galeta unu/mısır unu/ufalanmış ekmek içi/dövülmüş mısır gevreğine bulanarak.

Yumurta ya da unların içine her tür baharat, ince kıyılmış ot ve hatta rendelenmiş kaşar peyniri katılabilir. Hepsi de şahane olur. Afiyet olsun.

5 Ağustos 2007 Pazar

Tavuk Suyu


Yemek yaparken lezzet arttırıcı olarak ne kullanırsınız: tuz, birkaç çeşit baharat. Belki biraz maydanoz, dereotu? Halbuki tavuk suyu gibi aromalı et suları, daha fazla çeşit baharat ve ot kullanarak hem daha lezzetli ve ilginç yemekler yapabilir hem de tuzu az kullandığımız için çocuklarımızın küçücük böbreklerini fazla yormamış oluruz. Her doktor, her beslenme uzmanı söylüyor, biliyorsunuzdur: 1 yaşına kadar hiç, daha sonraki yaşlarda çok az tuz.
Lezzetin Püf Noktaları adlı serimizin ilk yazısıdır bu. Otlar ve baharatlardan da bahsedicem ama bir numaralı püf noktamız Tavuk Suyu. Onunla yapılan yemeklerin tadına doyum olmaz. Bazı yemekler ise onsuz yapılmaz, yapılamaz. İçine ne atsan sonuç mükemmel lezzettir, sana kötü sürpriz yapmaz. Evdeki malzemelerle şahane yemekler yaratma fırsatı verir.
Tavuk suyu hazırlamak öyle atla deve değil. İş üşenmeyip kasaptan biraz tavuk kemiği almaya bakıyor. Kasaptan değil de marketten alışveriş yapıyor iseniz o zaman tavuk pirzola (bagetin etini kemiğinden sıyırarak hazırlıyorlar) alıp kemiğini tavuk suyu için kullanabilirsiniz. Et kısmını ise bizim nasıl yediğimiz bir sonraki tarifimde.

Tavuk Suyu için Malzemeler
1 kg tavuk kemiği
1’er adet soğan, havuç, kereviz
(sebze olarak)
1 defne yaprağı, 5-6 maydanoz sapı, 5-6 tane karabiber
(baharat olarak)
2 lt su, ya da malzemelerin üzerini geçecek kadar


  1. Bütün malzemeleri tencereye koyun.

  2. Kaynamak üzere iken altını iyice kısın. Fokurdamamalı fakat buhar çıkışı devam ediyor olmalı.

  3. 2-3 saat bu şekilde tıngırdadıktan sonra altını kapatın.

  4. Soğuyunca süzüp buzdolabına kaldırın.

Buzdolabında 3 gün durabilir. Bu süre içinde kullanamayacaksanız buzdolabı poşeti içinde buzluğa kaldırabilirsiniz. Buzluktaki ömrü ise 3-4 aydır.

Ben evden havucu eksik etmemeye çalışıyorum. Soğan, defne yaprağı ve karabiber zaten her daim mevcutlar. Kerevizi ise aldığım zaman sap ve yapraklarını yıkayıp buzluğa kaldırıyorum. Maydanozun sapını ve pırasanın yeşil yapraklarını da buzluğa koyuyorum. Böylece tavuk suyu hazırlarken malzemelerin hemen hepsi her zaman hazır olmuş oluyor.
Bu tarifi verdiğime göre artık tavuk sulu yemek tariflerine geçebilirim. Sinan yemeğin suyu lezzetli ise kesinlikle daha iyi yiyor. Tavuk suyu ile yaptığım yemekleri daha geri çevirdiği hiç olmadı. Denemeye, uğraşmaya, her hafta her hafta yeniden kaynatmaya kesinlikle değiyor diyor, başka da diyecek laf bulamıyorum.

Related Posts with Thumbnails